İş dünyasında, boy temelli ayrımcılıklar erkekler ve kadınlar için farklı şekillerde ortaya çıkmaktadır. Fransa’da, 2010 yılına kadar 1.60 metreden kısa olanların polis, komiser veya gardiyan olması mümkün değildi. Fiziksel ayrımcılık yasalarla düzenlenmiş olsa da, iş dünyasında hala varlığını sürdürmekte ve ölçülmesi zor olmaktadır. BBC’nin bir makalesi, ‘heightism’ olarak bilinen boy temelli ayrımcılıkla ilgili son araştırmalara yer vermektedir.
Bu tür önyargıların ne kadar yaygın olduğunu belirlemek zor olsa da, yapılan bir tez çalışması işverenlerin kısa boylu adayları reddetme eğiliminde olduklarını göstermektedir. Aynı özgeçmişe sahip daha uzun boylu bireylerle kıyaslandığında, kısa boylu adayların daha az tercih edildiği görülmektedir. Ayrıca işe alım görevlilerinin uzun boylu kişilere özgüven veya fiziksel yetenekler gibi işyerinde değer verilen özellikleri bilinçsizce atfettikleri de ortaya konmuştur.
Bu çalışma, Malcolm Gladwell’in 2005 yılında Fortune 500 listesindeki şirketlerin CEO’larının %58’inin 1.80 metreden uzun olduğunu belirten araştırmasıyla örtüşmektedir. Haifa Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde doçent olan Omer Kimhi, bu fenomenin hayvanlar aleminden geldiğini belirtmektedir: ‘Eğer uzunsanız, grubun lideri olursunuz. Uzunluğu her zaman güç ve otoritenin bir göstergesi olarak algıladık.’
Boy aynı zamanda maaş farklarına da yol açabilmektedir. Birleşik Krallık, Çin ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan araştırmalar, uzun boy ile daha yüksek maaş arasında bir korelasyon olduğunu göstermektedir.
Kadınlarda Ters Etki
Buna paralel olarak, Loyola Marymount Üniversitesi’nde ekonomi profesörü olan Inas Rashad Kelly’nin yaptığı bir çalışma, boyun gelir düzeyi üzerindeki etkisinin cinsiyete göre değiştiğini vurgulamaktadır. ‘Beyaz erkekler her 10 cm fazlalıkta beyaz kadınlardan çok daha fazla prim almaktadır,’ diye açıklamaktadır. Bu farkın Afro-Amerikan bireylerde daha belirgin olduğu belirtilmektedir.
Nitekim, ortalama üstü boya sahip kadınlar ‘istem dışı korkutucu’ olarak değerlendirilebilmektedir. 2012 yılında yapılan bir araştırma, uzun boylu kadın öğrencilerin tehdit olarak algılanabileceğini ortaya koymuştur. Liverpool Hope Üniversitesi’nde engellilik çalışmaları üzerine ders veren Erin Pritchard da bu durumu doğrulamaktadır: ‘Bir kadın diğerlerinden üstünse tehdit olarak görülebilir.’
Bu fenomenin görece gizli kalması nedeniyle somut mücadele yolları bulmak zordur. Ancak Omer Kimhi’ye göre şirketlerin çalışanlarının boy bilgilerini kaydetmesi ve bu kritere göre maaş farklılıklarını yayınlaması, bu tür ayrımcılıkların varlığını fark etmeye yardımcı olabilir.